Sağlık

İklim krizi polen alerjisinin süresini uzattı!

İKLİM KRİZİ POLEN ALERJİSİNİN SÜRESİNİ UZATTI!

 

İlgili Makaleler

Günümüzde küresel ısınma nedeniyle havalar daha erken ısınıyor, daha geç soğuyor. Bu da polen mevsiminin daha erken başlamasına ve daha uzun sürmesine neden olur. Türk Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Zeynep Çelebi Sözener “Çok uluslu bir meta-analizde, ölçülen bölgelerin %71’inde alerjenik polen düzeylerinin arttığı; Vakaların %65’inde polen mevsiminin süresinin uzadığı tespit edildi. “Artan CO2 konsantrasyonunun hava kirliliğini, bitki ve polen fizyolojisini etkilediği, polen alerjenitesini değiştirip daha agresif hale getirdiği de ortaya çıktı” dedi.

 

Küresel ısınma canlı yaşamı için her geçen gün büyüyen bir tehdit olarak ortaya çıkıyor. İnsan kaynaklı faaliyetler sonucu atmosferde biriken sera gazlarının etkisiyle bugün dünyamız sanayi öncesi döneme göre 1,1 derece daha sıcak. Gerekli önlemler alınmazsa ve fosil yakıt tüketimi engellenmezse, 2030 yılında sıcaklığın hızla artarak 1,5 dereceyi aşması bekleniyor. Atmosfer sıcaklığındaki bu artış, okyanusların ısınmasına, buzulların erimesine, deniz seviyelerinin yükselmesine neden oluyor. Tüm ekosistemleri istikrarsızlaştıran ve canlı çeşitliliğinin azalmasına neden olan küresel ısınma, hava olaylarının daha sık, daha şiddetli ve daha uzun süreli olarak gerçekleşmesine neden oluyor. Sıcaklıkların artması atmosferde nem tutulmasına neden olurken, bu durum ev tozu akarları, küf mantarları ve polenler gibi solunan alerjenlerin atmosferde daha fazla bulunmasına neden oluyor. Türk Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Doç. Dr. Zeynep Çelebi Sözener ; Artan ısı, nem ve CO2 seviyelerinin iklimlerin değişmesine neden olduğunu, polen sürelerinin uzamasına neden olduğunu, polen yoğunluğunu etkilediğini ve alerjen bitkilerin dağılımını değiştirdiğini belirtti.

 

“Erken çiçeklenme polen yükünü artırıyor”

 

“Artık havalar daha erken ısınıyor, daha geç soğuyor. “Bu da polen mevsiminin daha erken başlamasına ve daha uzun sürmesine neden oluyor” diyen Sözener, şöyle devam etti: “Sıcaklıkların artmasıyla birlikte dünyanın birçok ülkesinde ilkbaharda çiçek açan türlerde erken çiçeklenmenin görüldüğü ve polenlerin arttığı bildirildi. mevsimsel toplam polen yükünde artış Çok uluslu bir meta-analizde, ölçülen bölgelerin %71’inde alerjenik polen düzeylerinin arttığı, vakaların %65’inde polen mevsiminin süresinin uzadığı tespit edildi. 1995-2019 yılları arasında yapılan 25 yıllık bir çalışmada ; Yıllık ortalama sıcaklıkta yılda 0,041 santigrat derecelik bir artış olduğu, Polenlerin zirve yaptığı dönem her yıl 1,7 gün erken geliyor Pik polen döngüsü periyodunun yılda 1,3 gün uzadığı gösterilmiştir. “Ayrıca artan CO2 konsantrasyonu ve hava kirliliğinden bitkilerin ve polenlerin fizyolojisi etkilenirken, polen alerjenitesinin de değişerek daha agresif hale geldiğini söylemek mümkün.”

 

Kentleşme bitki türlerinin yaşam alanlarını da değiştirdi.

 

Bir diğer önemli noktanın da kentleşmenin artmasıyla birlikte arazi kullanımı ve tarımsal uygulamalardaki değişiklikler nedeniyle farklı bitki türlerinin daha önce görülmeyen bölgelerde ortaya çıkmaya başlaması olduğunu belirten Sözener, doğal bitki örtüsüyle ilgili ağaçların da iklim değişikliğinin etkisiyle zarar gördüğünü söyledi. kentleşmenin yerini çok daha kolay büyüyebilen ve o bölgenin doğal yaşam alanına uyum sağlayabilecek ağaçlar alabilir. Birbiriyle akraba olmayan farklı bitki türlerinin ekilmesiyle atmosferde o bölge için alışılmadık polenlerin ortaya çıkmaya başladığını söyledi. Kuraklığa dayanıklılığı yüksek türlerin, insanların zarar verdiği topraklarda ve ormansızlaşan alanlarda hızla çoğalabildiğini söyleyen Sözener, küresel ısınmanın da etkisiyle kanarya otu gibi istilacı çeşitlerin daha önce görülmemiş coğrafyalarda ortaya çıkmaya başladığının altını çizdi. Sözener,

“Sonuç olarak polen alerjisi olan hastalarda burun akıntısı, kaşıntı, hapşırma, burun tıkanıklığı gibi alerjik rinit semptomlarının önceki yıllara göre daha erken başladığını, daha şiddetli olduğunu ve daha uzun sürdüğünü görüyoruz.”

 

 

Türk Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AID) Hakkında:

Ülkemizde alerji ve immünoloji alanında kurulan ilk dernek olan Türk Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği (AİD), yetişkin ve çocuk alerji ve klinik immünoloji uzmanlarını tek çatı altında bir araya getiriyor. Ülkemizde Allerji ve Klinik İmmünoloji biliminin ve hizmetinin gelişmesine katkıda bulunmak, alerjik – immünolojik hastalıklar konusunda toplumda farkındalık yaratmak amacıyla AID, uluslararası katılımlı kongreler ve bilimsel toplantılar düzenlemekte, branş hekimleri ve ilgili sağlık profesyonellerinin bir araya gelmesini sağlamaktadır. en son bilgilerle güncellenmektedir. Uluslararası bilimsel kuruluşlarla (AAAAI, EAACI, SIAF, WAO) işbirlikleri yapan dernek, bu işbirlikleri ışığında uluslararası kuruluşların düzenlediği kongre ve kursları ülkemizde başarıyla gerçekleştirmiş, bilimin ilerlemesine değerli katkılarda bulunmuştur. Ülkemizi başarıyla temsil ederek. Yeniden farkındalık yaratma misyonuyla öne çıkan dernek, üyelerinin bilimsel toplantılara katılmaları için maddi destek sağlamakta, dernek üyelerine yönelik kurs ve okul şeklinde çeşitli eğitim toplantılarını ücretsiz olarak düzenlemektedir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu